“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ BAĞLAMINDA YAZ KUR’AN KURSLARI”

Bismillah

 “Ey İman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun”(Kur’an-ı Kerim Tahrim 66/6) 

“Hiçbir anne baba, evlâdına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir.” (Hadis Tirmizî Birr 33)

“Müslümanlar Kur’an’dan uzaklaştı uzaklaşalı gün yüzü görmediler.(Sezai Karakoç)

Çocuk ve gençlerimizin, Kerim Kitabımız ile buluşması, tanışması ve kaynaşması, Cami ile maneviyatla hemhal olması,Temel Dini Bilgileri ve güzel ahlakı öğrenmeleri için çok büyük bir fırsat olan Yaz Kur’an Kurslarının açıldığı, mabetlerimizin çocuk cıvıltıları ile yankılandığı günlerdeyiz.

Diyanet İşleri Başkanlığının

“Gel bu yaz, Kur’an’ı gönlüne yaz”

“Camiler çocuk dolsun; ahlakı Kur’an olsun”

“Camiye koşalım, Kur’anla buluşalım”

“Haydi, koş gel, camiler seninle güzel”

“Geldi yaz tatili, şimdi kuran öğrenme vakti” gibi, her yıl yaz aylarında değişik bir tema ile çocuk ve gençlerimizi, Kur’an-ı Kerim ve Temel Dini Bilgiler öğrenmeye ve güzel ahlakını geliştirmek için Camilere davet etmektedir.

Evet, on aylık yoğun bir eğitim ve öğretimden henüz çıkmış çocuklarımızı tekrar bir eğitime tabi tutmak, doğal olarak onlara bir yük görülebilir ama kursların istikballerinde oynayacağı önemli ve hayati fonksiyon dikkate alındığında, en az okul hayatlarında aldıkları eğitim kadar önemli olduğu ortaya çıkar.

Çünkü maalesef (seçmeli dersler;Kur’an, Siyer, Temel Dini Bilgiler ve haftada iki saatlik zorunlu yüzeysel din dersini saymazsak) çocuklarımız dinden, imandanve tabii ki Kuran’dan uzak bir eğitim görmektedirler.

Bu üzücü gerçek ışığında çocuklarımızın çoğunlukla camiye ilk defa adım atmaları, Kur’an-ı Kerimi ilk defa eline almaları ve hatta ilk namazlarını kılmaları,Yaz Kur’an Kursları vesilesi ile nasip olmaktadır. Hatta şu anda hayatın içinde olan birçok yetişkin insanımızın da dini bilgileri sadece küçükken gittikleriYaz Kuran Kurslarından aldıkları bilgilerden ibarettir.

Şöyle veya böyle hepimizin manevi hayatında yaz Kur’an Kursları büyük ve önemli bir yer tutmuş, bu satırları yazanın hayatında da Kur’an Kursu bir dönüm noktası teşkil etmiştir.

Dolayısıyla anne ve babalar olarak nasıl ki yıl boyunca bütün plan ve programlarımızı çocuklarımızın eğitimlerine göre düzenliyorsak, aynısını ve belki de daha da fazlasını yavrularımızın manevi hayatları için de yapmalıyız.

Çocuklarımızın geleceğini planlarken, onların şahsiyet, karakter ve ahlaki yapılarını ve buna paralel olarak ahiretteki akıbetlerini de bu geleceğe dâhil etmemiz belki de bunları okul başarılarından daha çok daha önemsememiz gereken bir konudur.

Onların geleceğini düşünürken; topluma faydalı hayırlı, samimi, dürüst, adil, cömert, merhametli, güzel huylu bir insan olmaları ahireti, hesabı, cenneti, cehennemi düşünen; yapacağı kötülüklerden hesaba çekileceğini bilen sorumluluk sahibi birer insan olmalarını da katmıyorsak ve sadece başarılarını ve maddiyatlarını düşünüp ahiretlerini önemsemiyorsak onlara en büyük kötülüğü yapmış oluruz.

Çocuklarımızın sadece ve sadece başarılı ve kariyer sahibi kişiler olmalarına odaklanırsak; evet büyük bir ihtimalle en güzel okullarda okuyup başarılı ve kariyer sahibi olabilirler. Fakat manevi duygu ve değerlerden yoksun, cimri, merhametsiz, sahtekâr, sadece kendisini düşünen bencil bir insan olduktan sonra, bu başarı ve kariyer onlar için hiçbir işe yaramayacağı gibi başlarına bela bile olabilir.

İslami ahlaktan uzak bir yaşayışla kendilerine ve beraber yaşadığı insanlara hayatı zehir ettikleri için çevrelerinde de sevilip sayılmayan ve güvenilmeyen birer kişilik olarak dünya ve ahiretleri berbat olduktan sonra ellerindeki başarının ve kariyerin de bir anlamı kalır mı?.

Dolayısıyla çocuklarımız güzel bir okul kazanarak başarılı bir mimar, mühendis olabilir ama maneviyatı zayıf ise yaptığı ve denetlediği inşaatlarda yapılan suistimallere göz yumar en ufak bir sarsıntıda bu inşaatlar insanların başına çökerse bu durumda, başarılı ama “katil” birer mimar, mühendis olabilirler.

Evet, çocuklarımız başarılı bir avukat olabilirler  ama eğer maneviyatları zayıf ise bu başarısı ile haklıyı haksız, haksızı haklı, zalimi masum, mazlumu zalim gösterir sosyal hayatımızı zulme ve haksızlığa boğan, başarılı ama “bozguncu” birer avukat olabilirler.

Hakeza çocuğumuz başarılı bir doktor olabilir ama maneviyatı zayıf ise zalim bir anne babayla bir olup anne rahmindeki dünyanın en masum ve çaresiz bir canlıyı kürtajla öldürerek başarılı ama “katil” birer doktor olabilirler. Örnekler çoğaltılabilir.

(Değerli mimar, mühendis,avukat ve doktorlarımızı tenzih ederek)

Bu gerçekler karşısında ne yapıp edip çocuklarımızın öncelikli olarak hem dünya ve hem ahiretlerini birlikte mamur edecekleri, Allahın razı olduğu, dürüst, samimi, adil, fedakâr ve merhametli bir insan olmaları için gayret göstermek gerekmektedir.

Bu manada Yaz Kur’an Kurslarımız çocuklarımız için büyük bir fırsattır ve ebeveynler olarak yavrularımızı bu imkândan mahrum etmeyelim.

Son yıllarda Valilik, Gençlik ve Spor İl Müdürllüğümüz ve diğer kurumlarımızın katkıları ile Yaz Kuran Kurslarımızda yaygınlaşan sosyal ve kültürel etkinlikler ile çocuklarımız sadece Kur’an öğrenimi değil aynı zamanda çeşitli sosyokültürel faaliyetlerle renkli ve zevkli bir eğitim görmekteler.

Bu çerçevedegezi, piknik, yüzme, futbol, sinema, yarışma ve spor müsabakaları gibi etkinliklerle dolu, farklı ve renkli bir Yaz Kur’an Kursu çocuklarımızı bekliyor.

Haydi, anne ve babalar!

Diyanet erkek ve bayan hocalarımızla çocuk ve gençlerimizin yolunu bekliyor.

Tatilde de olsanız bulunduğunuz yerdeki en yakın camiye bir günlüğüne, bir haftalığına ve bir aylığına da olsa çocuklarımızı mutlaka gönderelim, o güzel havayı teneffüs ettirelim.

Hiç bir yavrumuz bu manevi ziyafetten mahrum olmasın.

Güllerimiz sussuz kalmasın.

Vesselam

Mahmut Yiğit