Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Büro Memur-Sen yeni adli yılı değerlendirdi

Büro Memur Sen Mardin

Büro Memur Sen Mardin Şube Başkanı Ümit Unat, adli tatilin sona ermesiyle birlikte adli yıl ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Açıklamasında yargı çalışanlarının sorunlarına değinen ve “Adalet Çalışanlarının Mali Sosyal ve Özlük Hakları Geriye Gidiyor” ifadelerine yer veren Unat, “Bilindiği üzere adaletin toplumun her kesiminde hissedilmesi ile bir ülke huzurlu ve mutlu hale gelebilir. Demokratik hukuk devletinin bir gereği olarak yargı erki veciz söyleyişle “mülkün” yani devletin temelidir. Bu temelin sağlam durabilmesi adaletin topluma dağıtılması noktasında sistemin tüm mekanizmalarının kusursuz çalışması, hiçbir sorunla karşılaşmaması, adalet adına şarttır.” dedi.

Unat, “Kutsal yargı Türkiye’deki emektarları; 2021-2022 Adli Yılı’nın başlaması ile yeni bir dönemi daha karşılıyor. Her yeni Adli Yıl açılışında yargının yapısal sorunları ile Hakim ve Savcıların sorunları gündeme getirilmekte ama sistemin ayrılmaz bir parçası olan yargı çalışanlarının sorunları unutulmakta, çözüm üretmek üzere gündeme dahi getirilmemektedir. Zabıt Katibi’nin, Mübaşir’in, Yazı İşleri Müdürü’nün bulunmadığı hangi mahkemede işlerlik sağlanarak yargı hizmetinin verilmesi mümkündür? Teknisyen, şoför ve yardımcı hizmetler çalışanları olmadan hangi Adalet Sarayının işlerliği sağlanabilir” diyerek adalet kavramının sadece hukuk olmadığını adaletin kurumsal yapısıyla bir bütün olduğunu belirtti.

Unat açıklamasına şöyle devam etti:

“Ağır ekonomik koşullar ve yoğun iş yükü altında çalıştırılan ve her geçen gün hakları geriye giden Adalet Çalışanları artık geleceğe umutla bakamamaktadır. Hızlı ve eksiksiz yargının hayata geçirilmesi yalnız usule ve tekniğe ilişkin düzenlemeler içeren yargı paketleri ile mümkün değildir. Ne kadar görkemli Adalet Sarayları yaparsanız yapın, Adalet Çalışanları olmadan bu binalar içi boş, köhne beton yapıların önüne geçemez. Bugün Adalet Çalışanlarının ciddi bir bölümü Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile aynı eğitim düzeyine erişmiş hatta yüksek lisans yaparak tahsil hayatlarına devam etmekteyseler de; Adalet Bakanlığının mevcut yapısı Adalet Çalışanları’na mesleki bir kariyer sunmak bir yana dursun, çalışma barışını sağlamaktan dahi oldukça uzaktır. Hızlı ve güvenilir yargının teşekkülü mutlu ve huzurlu Adalet Çalışanları olmadan mümkün değildir. Bu nedenle Adalet Çalışanlarının sosyal, ekonomik ve özlük haklarında iyileştirmeler için bir an evvel ciddi çalışmalar yapılması zorunludur.”