Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sağlık çalışanlarından sessiz Filistin yürüyüşü

Mardin’de, hekimler ve sağlık

Mardin’de, hekimler ve sağlık çalışanları, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek için ‘Sessiz yürüyüş’ düzenledi.

Mardin’de çeşitli hastanelerde görev yapan doktorlar, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek için ‘Sessiz yürüyüş’ yaptı. Mardin’in Artuklu ilçesinde bulunan 15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Meydanı’nda bir araya gelen sağlık çalışanları, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesine kadar sesiz bir şekilde yürüdü.

Burada sık sık İsrail aleyhine sloganlar atarak Filistin’e destek veren sağlık çalışanları adına basın açıklamasını Kardiyoloji Uzmanı Dr. Fethullah Kayan okudu.

İsrail’in, Filistin’de yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulmün, 7 Ekim’den bu yana soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaştığına dikkat çeken Kayan, bu katliam bütün dünyanın gözü önünde devam ettiğini ve gücü yetenlerin ise sessizce izlediklerini aktardı.

Kayan, “İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur. Gazze’de geçtiğimiz hafta itibariyle 283 sağlık çalışanı öldürüldü, son iki ayda Birleşmiş Milletler tarihindeki en ölümcül çatışma yaşandı; 7 Ekim’den bu yana İsrail tarafından bombalanan 24 farklı hastane ve hizmet dışı bırakılan 100’den fazla ambulans da dahil olmak üzere Gazze’deki sağlık tesislerine toplamda 212 saldırı düzenlendi. İsrail onlarca doktoru tutukladı, onların nerede olduğu bilinmiyor.” dedi.

Gazze Şehri’nin ana hastanesi olan Şifa Hastanesi başhekimi Muhammed Ebu Salmia’nın, 22 Kasım’dan bu yana İsrail tarafından tutuklu bulunduğunu hatırlatan Kayan, şöyle konuştu:

“Diğer pek çok kıdemli doktor, neredeyse iki haftadır hiçbir suçlama olmaksızın İsrail ordusu tarafından gözaltında tutulmaya devam ediyor ve kimse onların nerede olduğunu bilmiyor. Rantisi Çocuk Hastanesi bombalandı. El-Naser Çocuk Hastanesi bombalandı. Gazze’nin tek göz hastanesi bombalandı. Gazze’nin tek Ruh Sağlığı Hastanesi bombalandı. Vefa Rehabilitasyon Hastanesi bombalandı. Vefa Rehabilitasyon Hastanesi’nin hemen yanındaki üst düzey sağlık tesisi bombalandı. El-Durra çocuk hastanesi 12 Ekim’de yasaklı beyaz fosforla hedef alındı. Şu anda kuzeyde faaliyet gösteren tek hastane olan Endonezya Hastanesi, bombalanırken hâlâ hastaları tedavi etmeye çalışıyor. Şifa Hastanesi bombalandı. Gazze’deki iki tıp fakültesi ve Gazze İslam Üniversitesi bombalandı. El-Ezher Üniversitesi Tıp Fakültesi bombalandı. Sınır Tanımayan Doktorlar ambulans konvoyu bombalandı. Kızıl Haç Ambulans konvoyları bombalandı. Gazze’deki 35 hastaneden 26’sı şu anda hizmet dışı. Dokuzu yalnızca kısmen işlevsel durumda. Bu hastaneler aynı zamanda ülke içinde yerinden edilmiş binlerce kişiye de barınak sağlıyor. Yakıtın tükenmesi nedeniyle hastanelerin kapanması sonucu artık kuzeydeki yaralıları tahliye etmek imkansız halde, bunun yerine hastalar ölüme terk ediliyor. Aşırı kalabalık olan Birleşmiş Milletler barınakları; Hepatit A salgını, çok sayıda menenjit salgını, bit, cilt enfeksiyonları ve ishal salgını gibi çok sayıda bulaşıcı hastalığın yayıldığı sığınaklar haline geldi. Geçtiğimiz hafta itibariyle 7000’den fazlası çocuk olmak üzere 18.000’den fazla Filistinli öldürüldü, binlercesi ağır olmak üzere en az 46.000 kişi yaralandı. Hekimler ve sağlık çalışanları olarak İsrail’in bu saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’deki sivillerin, çocukların, kadınların, meslektaşlarımızın ve hastaların hayatlarının korunması adına mesleğimize yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlıyız.”

Sağlık çalışanlarını ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye çağıran Kayan, “Diyoruz ki; kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sindirilmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!” dedi.

 

Kayan, basın metnini Kürtçe de okudu

 

DAXUYANIYA ÇAPEMENIYÊ
Ji çapemenî û raya giştî re
Weke hûn dizanin ev ji 2 mehan zêdetir e dewleta Îsraîl zilmeke nedîtî li axa Fîlîstînê pêk tîne. Ne mumkin e ku meriv li dijî vê zilm wehşetê bê deng bimîne. Ji ber wê jî em îro wek doktor û xebatkarên tenduristiyê ji bo protestokirina vê zilmê wê meşê li dar dixin.
Bi dehan salan e dewleta Îsraîlê li ser Fîlîstîn û gelê wê zilm û dagirkirineke sîstematîk pêk tîne. Ji 7ê cotmehê û vir de ew wehşet û zilma ku li axa Fîlîstînê pêk tê gihîştiye asta qirkirina miletekî. Tişta ku zora meriv diçe ev e; ev zilm û qirkirin li ber çavên cîhanê û bi weşana zindî pêk tê lê mixabin ti dengekî xurt ku karibe Îsraîlê bisekinîne dernakeve.

Ji destpêka şer û heta niha bi hezaran sîvîl, jin û zarok bi awayekî hovane hatin qetilkirin. Ji bilî vê, temînkirina amûrên tibbî û pêşkêşiya xizmetên tenduristiyê hatin astengkirin û ji ber wê bebekên/pitik di kuwêzê de jî mirin.

Li Xazeyê hefteya borî 283 xebatkarên tenduristiyê hatin kuştin. Ji destpêka şer heta niha 24 nexweşxane hatin bombebaran kirin, ji 100î zêdetir ambûlans nema tên bikaranîn. Bi giştî 212 êrîş li tesîsên tenduristiyê hatin kirin.

Îsraîlê bi 10an doktor girt û kes nizane bê li ku hatine veşartin.

Li Xazeyê ji 35 nexweşxaneyan 26 jê xizmetê nade, 9 ji wan hin beşên wê tenê dixebite. Ev nexweşxane di heman demê de ji bo bi hezaran kesên ji cihê xwe bûne, bûne wek stargehekê.

Ji ber ku ardûyê nexweşxaneyan nemaye û neqilkirina nexweşên li bakur ne mumkin e, nexweşên li wir li bende mirina xwe ne.

Stargehên Neteweyên Yekbûyî gelekî qerebalix in, ev yek jî dibe sedem ku newxeşiyên weke Hepatît A, menenjît, enfeksîyonên laşî û zikêşî li nav mirovan belav bibe.

Hefteya borî ji 7000î jê zêdetir zarok, 18000 Fîlîstînî hatin kuştin, 46000 kes hatin birîndar kirin ku birînên gelekan ji wan giran e.
Em wek doktor û xebatkarên tenduristiyê bi biryar in ku; li dijî van êrîşên Îsraîlê bertekên xwe û ji bo parastina sîvîl, zarok, jin, hevpîşe û nexweşên li Xazeyê reaksiyoneke liyaqî karê xwe nîşanî cîhanê bidin.

Li vir em bangî hemû doktor, xebatkarên tenduristiyê û mirovên xwedî vijdan dikin ku, tev bilivin, di vê meşa bi rûmet de cî bigirin û ji bo ku li fijî zilmê bisekinin di vê kerwana Meşa Bêdeng de bi me re bin em wan vedixwînin!

Em hînî vê rewşê nabin!
Em ê vê rewşê normal nebînin!
Em ê nemelisin!
Bi sebr û xîretê em ê li dijî zilmê rawestin!