Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SP GİK Üyesi Bozan: DEDAŞ’ın çiftçiler üzerindeki terörüne son verilmelidir

Saadet Partisi (SP) Genel

Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Fesih Bozan, “Devlet, DEDAŞ’ın çiftçiler üzerindeki terörüne son vermeli ve DEDAŞ’ı özelden geri almalıdır.” dedi.

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya gelen Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Fesih Bozan, çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Saadet Partisi Mardin İl Başkanı Vejdin Koçhan ve Kızıltepe İlçe Başkanı Hacı İlhan’ın da hazır bulunduğu toplantıda konuşan Bozan, “Bilindiği gibi, geçen hafta iktidar hububat fiyatlarını açıkladı. Girdi maliyetleri göz önüne alındığında Çiftçilerimiz ekmeklik buğdayın fiyatını prim hariç 10-11,500 TL civarında bekliyordu. Ama ekmeklik buğdayda fiyatı 8 bin 250 TL artı bin lirada pirim olarak açıklandı. Açıklanmasına açıklandı ama TMO çiftçinin elindeki hububatı yeteri miktarda almıyor.” dedi.

‘ÇİFTÇİ RANDEVU ALAMIYOR’

Çiftçilerin Toprak Mahsulleri Ofisi’nden randevu alamadıklarını belirten Bozan, şöyle konuştu: “TMO Güya Randevu sistemine göre alım yapıyor ama çiftçi randevu alamıyor. TMO buğdayı alamayınca çiftçi serbest piyasadaki fırsat kollayan sermaye sahiplerinin eline düşmüş bölünüyor. Onlarda Ekmekli Buğdayın kilosunu 8.250 TL yerine 6.500-7000 TL’ye, Makarnalık Buğdayın Kilosunu da TMO’nun açıkladığı 9.250 TL yerine, 7.500-7.800 TL’ye ve 45 günlük vade ile alıyor. Mardin ovasında hasat devam ederken rekolte artışı çiftçimizin yüzünü güldürse de, TMO’dan randevu alamadığı için ürünü değerinin altında satması, çiftçimizi ciddi anlamda mağdur ediyor.”

‘MERCİMEK TABAN FİYATI AÇIKLANMALI’

Mercimek hasadının bittiğini, ancak halen taban fiyatının açıklanmadığını aktaran Bozan, “Böyle bir şey olabilir mi? Burada da yine çiftçi sermaye sahiplerinin insafına bırakılmış durumunda. İktidarın bir an önce Mercimek taban fiyatını da açıklamasını bekliyoruz. TMO’nun amacı hububatın fiyatını belirlemek, çiftçiye destek olmak ve serbest piyasaya karşı çiftçinin hakkını korumak, çiftçi lehine dengeyi sağlamaktır. TMO çiftçinin kara gün dostu olmak yerine alım yapmayarak aydınlık gününü karanlığa çevirmektedir. Bu da kime yarıyor? Sermaye sahibi Makarna ve un fabrikalarının sahiplerine yarıyor. Çiftçilerimizin bu mağduriyetinin bir an önce giderilmesi için TMO’nun yeteri kadar alım yapmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

‘SULAMANIN ÖNEMİ VE GAP’

GAP’ın bir an önce bitirilmesi gerektiğini altını çizen Bozan, “Tarımda verimliğin artması ve ürün çeşitliliği için sulamanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Sulama için çiftçilerimiz büyük bedeller ödeyerek kuyu açmakta ve yüklü elektrik paraları ödemektedir.  Bu da girdi maliyetlerini ciddi anlamda etkiliyor. Bundan dolayı yaklaşık 34 yıldır devam eden GAP’ın bir an önce bitirilmesi gerekir, Bu sürenin son 21 yılında AKP iktidarda. Ama laf var icraat yok!” dedi.

‘ÇİFTÇİLERİMİZE GEREKLİ TARIMSAL DESTEKLER VERİLMELİDİR’

Bozan, “Girdi maliyetlerinden dolayı zarar eden çiftçi toprağa küser ve üretimi bırakır. Buda gıda konusunda gelecekte ülkemiz için büyük sıkıntıya davetiye çıkartmaktır. Bundan dolayı Kur Korumaya ve Kamu Özel İşbirliği Projelerine verilen destek gibi Çiftçimizin ürünü için de destek verilmelidir. 2022 Kur Kurumaya yaklaşık 200 Milyar TL, 2023 Faize, 565.6 Milyar TL ve 2017-2025 Kamu Özel İşbirliği Projelerine toplam: 494 milyar 540 milyon TL ayıran iktidar; Tarım için: 2022’de 42 Milyar TL destekleme ayıran AKP İktidarı, 2023 yılı için desteklemeye sadece 54 milyar TL ayırmıştır. Hâlbuki AKP’nin çıkardığı yasaya göre, en az ödenmesi gereken, Milli Gelirin %1’i olan 186 Milyardır. Bunu bile vermiyor.” dedi.

“DEDAŞ ÖZELDEN GERİ ALMALIDIR”

DEDAŞ sorununu da değinen Bozan, son olarak şunları söyledi: “İktidar biran önce; Tarımda planlı ve programlı üretime geçmelidir, Hollanda gibi tarımda başarılı olan ülkelerin tarımsal alanındaki çalışma metodu örnek alınmalıdır. Çiftçinin kullandığı mazot vergiden muaf tutulmalı, çiftçinin ürününü alım garantisi vermeli, Devlet her türlü riske karşı çiftçinin ürününü sigortalamalı, Devlet DEDAŞ’ın çiftçiler üzerindeki terörüne son vermeli ve DEDAŞ’ı özelden geri almalıdır. Bugün çiftçilerimizin yaklaşık %80’ni yüksek faturalardan dolayı DEDAŞ’a borçlu veya icralık duruma düşmüş. Yani çiftçi ürünü ile ilgili herhangi bir zarar etme kaygısı taşımamalı ki tarlasına sahip çıksın. Unutmayalım ki çiftçinin kazanması ve tarlasına sahip çıkması hepimiz için hayati bir meseledir.”