Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mardin STK Platformu: Vicdan ve insanlık sınavındayız

Mardin Sivil Toplum Kuruluşları,

Mardin Sivil Toplum Kuruluşları, “Vicdan ve insanlık sınavındayız; hepimiz İsrail’in vahşi katliamlarının karşısında,  mazlum Filistinlilerin haklı ve onurlu direnişlerinin yanında olmaya devam edeceğiz!” dedi.

İsrail’in saldırılarında en az 5 bini çocuk ve 3 bin 300’ü kadın olmak üzere ölenlerin sayısı son 24 saatte 300 artarak 12 bin 300’e yükseldi. Mardin Sivil Toplum Kuruluşları, yaptığı yazılı açıklama ile duruma dikkat çekti, direnişin yanında olmaya devam edeceklerinin mesajını verdi.

Platformdan yapılan yazılı açıklama şöyle:

“İsrail’in Gazze saldırıları en ağır ve vahşi şekilde devam etmektedir. Bir buçuk aydır bütün dünyanın gözü önünde ve adeta canlı yayınla İsrail Gazze’de katliamlar yapmaktadır.

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batı ülkeleri İsrail’e işgal ve katliamlar için açık destek vermektedir. BM pısırık davranmakta, İslam ülkeleri pasif ve ürkek kalmakta, Uluslararası Kuruluşlar ise yetersiz ve işlevsiz durmaktadır.

Mardin’de hizmet veren Vakıf, Dernek, Sendika ve Sivil Dinamikler olarak; insani ve İslami sorumluluğumuzun gereğini ifa etmek ve tarihe not düşmek için duruşumuzu ve taleplerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

1-İsrailin Gazze saldırıları ve Filistin topraklarını tamamen işgal girişimi karşısında Filistin halkının haklı direnişini destekliyoruz. İsrail sadece Filistin’de değil, bölgemizde ve bütün dünyada kaos ve terörün kaynağıdır. İsrail hem bölgesel, hem de küresel barışın önündeki en büyük engeldir. Vicdan sahibi ve Hukuka bağlı bütün ulusal, bölgesel ve küresel oluşumları İsrail ve destekçilerine karşı dayanışma ve işbirliği yapmaya çağırıyoruz.

2-İsrail’in, Gazze’ye yönelik ağır ve vahşi saldırılarında öldürülenlerin yüzde sekseni bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve sivil insanlardır. Ayrıca Hastaneler, ambulanslar, Pazar yerleri, su kaynakları, şehrin altyapısı, mabetler (kilise ve camiler) oteller, okullar ve sivil yerleşimler ağır bombardıman uçakları, tanklar ve füzelerle vurularak tahrip edilmektedir. Bütün bunlar savaş suçları ve İnsanlığa Karşı Savaş suçları olarak kabul edilmektedir.

İsrail Savaş suçunu açıkça, sürekli ve canlı yayınla işlemeye devam etmektedir. Bütün hukukçuları, yargı kurumlarını ve İnsan Hakları savunucularını İsrail’e karşı harekete geçmesini bekliyoruz.

Binlerce suçsuz, savunmasız ve silahsız kadın taammüden öldürülmektedir. Bunun için bütün dünyada ve ülkemizdeki KADIN HAKLARI savunucularını etkin protesto ve girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz.

İsrail’in fosfor ve benzeri kimyasal saldırıları sonucu Gazze’de su kaynakları, ağaçlar, yeşil alanlar yok edilmiş,  toprak ve atmosfer zehirli gazlarla kirletilerek büyük bir Çevre Faciasına neden olmuştur.  Dünyadaki ve Türkiye’deki bütün Çevrecileri,  eko-sistem düşmanı İsrail’e karşı harekete geçmeye çağırıyoruz.

3-İslam ülkelerini kendi iç ihtilaflarını ve rekabetlerini askıya alarak, İsrail ve dış güçlerin dayatmalarına karşı samimi, ciddi, kapsamlı ve etkin tedbirler almaya ve işbirliğine davet ediyoruz.

İslam coğrafyasındaki Müslüman halkların derin dip dalga oluşturan vicdani isyanlarına kulağını kapayan ve gereğini yapmayan hiçbir kişi ve iktidarın geleceği olamaz.

4-Yeterli görmemekle beraber, devletimizin ve hükümetimizin bu alanda yaptıklarını, özellikle “Hamas bir terör örgütü değildir” söylemini takdirle karşılıyor ve destekliyoruz. Bunun diğer ülkelere de örnek olmasını temenni ediyoruz. Ancak daha çok etkili ve caydırıcı olma imkânımız mevcuttur. Saldırılar durdurulana ve İsrail’den hesap sorulana kadar, Türkiye’nin STK’larının, Diplomasisinin, Savunma Mekanizmalarının, İş adamlarının, Üniversitelerinin, Sanat ve Edebiyat çevrelerinin ve en geniş yelpazede tüm halkımızın etkin ve yaygın bir seferberlik ruhu içinde hareket etmeleri sağlanmalıdır. Hükümet bu konuda daha gerçekçi, kuşatıcı ve etkin bir rol üstlenmelidir.

5-Mardin halkı kadınıyla ve erkeğiyle, vicdanın sesine uyarak, ilk haftadan itibaren sorumluluk duygusu içinde duruşunu ortaya koymuştur. Kermeslerle, gösterilerle, sosyal etkinlikler ve protestolarla meydanlara inmiş, zalim İsrail ve destekçilerine karşı, mazlum Filistinli kardeşlerinin acısını paylaşmıştır.

Bebek katili ve insanlık düşmanı İsrail’e açıkça destek veren firma ve ürünleri boykota devam etmeye ve bu bilinci yeni nesillerimize de aktarmaya çalışmalıyız.

Gazze direnişi, sadece bazı insanların, bazı toprakları savunması değildir. Gazze’deki direniş; hiçbir hukuk ve insani değeri tanımayan yerel ve küresel sistemlere, yapılara, işgalcilere, emperyalistlere ve zalimlere karşı cesaret, hukuk, özgürlük ve onur mücadelesidir.

Ümitsizlik ve tereddüt yok; er ya da geç, zalimler döktükleri mazlumların kanında boğulacaktır.

Mardin STK Platformu olarak halkımızın, değerlerimizin ve vicdanımızın sesi olmaya devam edeceğiz.”

 

Mavibet güncel giriş.