Mardin’in Kızıltepe ilçesinde sağlık hizmeti veren Özel İpekyolu Hastanesi Dahiliye (İç Hastalıkları) Uzm. Dr. Haydar Boynukara, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet ile ilgili Mardin İpekyolu Gazetesine konuştu.
Diyabetin, kanda kan şekerinin düşmesini sağlayan insülin denilen hormonun düzeyinin yetersiz veya etkisinin az olması sonucu geliştiğini aktaran Dr. Boynukara, İnsülin hormonu yapıcı/anabolik bir hormon olduğundan eksikliği vücuttaki temel bütün olayları etkileyebildiğini belirtti.
Diyabetin ciddi komplikasyonları olan bir hastalık olduğunu ifade eden Boynukara, şöyle dedi:
“Kan şekeri yüksekliğine bağlı zaman içerisinde geri dönüşümü olmayan organ hasarlarına neden olmaktadır. Diyabeti sadece kan şekeri yüksekliği olarak düşünmek hastalar açısından büyük bir yanılgıdır. Çoğu zaman komplikasyon gelişmeden hastalar diyabeti ciddiye almamaktadır. Gelişen komplikasyonların geri dönüşümü-düzelme ihtimali zayıftır, kalıcı etki bırakır. Başta kalp damar sistemi, sinir sistemi, böbrek ve göz olmak üzere neredeyse bütün organ ve sistemler olumsuz etkilenmektedir. Diyabet hastalarının unutmaması gereken en önemli şey, bu hastalığın süregen ve ilerleyici olmasıdır. Kalıcı/süregen ve ilerleyici olduğundan düzenli tedavi ve kontrol/takip gerekmektedir.Şeker hastalığının birçok tipi vardır. En sık görüleni tip 1 ve tip 2’dir. Genel olarak en sık görüleni Tip 2 diyabettir. Tip 2 diyabet, genetik/aileseldir, çoğunlukla yetişkinlerde görülür. Bu hastalarda aile öyküsü önemlidir.
Diyabet için genetik dışında obezite/kilo fazlalığı, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam en önemli risk faktörleridir. Diyabet, dünyada ve ülkemizde sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam kaynaklı giderek artmaktadır. Diyabet hastalığı yaygınlığı ve tedavi maliyeti açısından bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Diyabet ve komplikasyonlarının tedavisi ülke ekonomisine de ciddi bir yük olduğundan toplumun ve hastaların eğitilmesi konusu önem arz etmektedir. Yapılan çalışmalarda iki kişiden birinin diyabeti olduğu halde bunun farkında olmadığı tespit edilmiştir.”
Boynukara, diyabet hastalığı oluşmasını engellemek/geciktirmek için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
DİYABETİN TEDAVİSİ
Boynukara, son olarak, “Diyabet hastalığı olanların mutlaka doktor takibinde olması gerekir. Belirlenen düzenli aralıklarla kontrollerini yapması, uyarıları dikkate alması ve ilaçlarını düzenli kullanması gerekmektedir. Diyabet süregen/kronik bir hastalık olduğundan tedavisi ve takibi de ömür boyu devam eder.
Diyabet hastalığının temel tedavisi yaşam tarzı değişiklikleriyle başlar. Uygun diyet, egzersiz ve kilo vermek en önemli yaşam tarzı değişiklikleridir.
Ancak yaşam tarzı değişikliklerine rağmen kan şekeri yüksekliği devam eden hastalarda ağızdan alınan ilaçlar ve/veya insülin tedavisi uygulanabilir.
Diyabet tedavisi bireyselleştirilmelidir, yani tedavi kişiye özgü olmalıdır. Kişi açısından uyulabilir ve sürdürülebilir bir tedavi seçeneği belirlenmelidir.
Tedavi amacıyla önerilen ilaç dışı ürünlerin tıbbi olarak tedavide yeri yoktur. İlaç veya ilaç dışı ürünlerle diyabeti kalıcı olarak iyileştireceğini iddia edenlere hekim bile olsa itibar edilmemelidir. Diyabeti tamamen ortadan kaldıracak herhangi bir ilaç şu an için yoktur.
Not: Pankreasta halen insülin üretimi yeterli olan Tip2 Diyabetliler için metabolik cerrahi tedavisi şansı vardır. Bu konuda doktorunuzdan geniş bilgi alabilirsiniz” diye konuştu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)