Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yazı dizisi: Geçmişten günümüze Mardin (1)

7 bin yıllık tarihi

7 bin yıllık tarihi ve mimari dokusuyla açık hava müzesi görünümünde olan Mardin, tarihini okuyucularımız için kaleme aldık.

Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya’nın en eski şehirlerinden biridir. M.Ö.4500’den başlayarak klasik anlamda yerleşim alanı olan Mardin, Subari, Sümer, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Selevkos, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Artuklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı Dönemine ilişkin birçok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesi görünümündedir.

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Mezopotamya havzasında bulunan Mardin,  güneyinde Suriye, doğusunda Şırnak ve Siirt, kuzeyinde Diyarbakır ve Batman, batısında Şanlıurfa ile çevrilidir.

İl topraklarının büyük bir bölümü kuzeydeki Diyarbakır havzası ile güneyde Suriye’nin kuzeydoğusundaki düzlükleri birbirinden ayıran Mardin-Midyat eşiğinin üzerinde yer alır. Kızıltepe ve Nusaybin ovaları ilin başlıca düzlük alanlarıdır.

Ekonomisi

Mardin ekonomisi tarım, hayvancılık ve turizme dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; buğday, kırmızı mercimek, arpa, kavun, karpuz, üzüm, domates, patlıcan, nohut ve pamuktur. Testi, çanak-çömlek, demircilik, bakırcılık, kalaycılık, kuyumculuk, gümüşçülük (telkari) geçmişten günümüze kadar yapılan el sanatlarıdır. Çırçır, iplik, halı, yem, çimento, asbestli çimento, boru, toz kireç ve mıcır fabrikaları kuruludur. Mazıdağı’nda ise Etibank’ın fosfat işletmesi bulunmaktadır.

Gelecek yazıda Mardin Evlerini ele alacağız inşallah…