Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kızıltepe Mezopotamya Anadolu Lisesi Öğrencilerinden e-Twinning Projesi: “Hoşgörü Kentlerinden bir Dünya Ütopyasına”

Kızıltepe Mezopotamya Anadolu Lisesi

Kızıltepe Mezopotamya Anadolu Lisesi Almanca Öğretmeni Songül Düzgün ve Müdür Yardımcısı Ferhat Yiğit rehberliğinde yürütülen “Hoşgörü Şehirlerinden bir Dünya Ütopyasına” konulu- e Twinning projesi kapsamında öğrenciler Mardin’in multikültürel dinsel ve dilsel özelliklerini temsil eden din adamları ile röportajlar yapıyor.

Mardin; hoşgörü ve geçmişten günümüze bir arada yaşama kültürüne dair farkındalık kazanıyor. Bu bağlamda Mezopotamya Anadolu Lisesine davet edilen Kızıltepe İlçe Müftüsü Mahsum Taşçı, “Sevgi, hoşgörü ve iyi insan olmak” konulu bir konferans gerçekleştirdi.

Müftü Taşçı, “Hazreti Ali’nin bir sözü vardır: Muhatabın olduğu kişi Müslümansa o hem senin din kardeşin hem de insaniyet kardeşindir. Ama kişi gayrimüslimse yine insaniyet kardeşindir. Bizler yeryüzünde yaşadığımız dönemler boyunca kardeşçe yaşamalıyız. İslamiyet’te her zaman bunu emretmiştir. Peygamberimizin buyurduğu şekilde insanlar yaşamalıdır.” dedi.

 

Kırklar Kilisesi Papazı Gabriel Akyüz ise “Mardin, hoşgörü şehri olarak ve dünyaya örnek olacaktır. Sosyal ve ticari hayat dâhil atalarımızdan bu yana hep birlikte bir arada olduk bayramlarda tüm dostlar, akrabalar, tüm kanaat önderleri bütün komşularımız gelip bizleri kutlamaktadır. Biz de aynı şekilde gidip onların bayramını kutluyoruz. Bu bize bir emirdir. İncil diyor ki; yas tutanlarla yas tutun, mutlu olanlarla mutlu olun. Bu emirdir bize. Bir kardeşimiz yasta olduğunu gördüğümüz zaman gidip onu teselli etmemiz gerekiyor. Mutlu olduğu zaman da onunla mutlu olmamız gerekiyor.” diye konuştu.

Mardin Ermeni Katolik Kilisesi Vakfı YK Üyesi Faruk Uğurgel de “Herkesin herkesi sevdiği, kucak açtığı ve kardeşçe yaşadığı bir dünya istiyoruz. Çünkü dünyayı hoşgörü kurtaracak” dedi.

Uğurgel, “Bizlerin bir arada huzur ortamında yaşamamız yeni bir düzene dayalı değil. Binlerce yıllık kökleşmiş bir düzen yeni değildir bizim için. Tarih içerisinde Mardin’de Yahudiler, Hristiyanlar, Ezidiler, Keldaniler, Süryaniler bir arada sevgi ve hoşgörü ortamında yaşamışlardır. Farklı dinler ve etnik kökenleriyle, dilleriyle bir arada yaşandığı düşünüldüğünde yüzyıllarca bir arada yaşayabilmenin elbette hoşgörünün rolü vardır” ifadeleri kullandı.

 

Proje öğrencileri son olarak; “Mardin’in kültürünü ve sanatını aynı anda ve aynı çatı altında görsel bir şeklinde görüp izleyebildikleri Mardin Yaşayan Müzeyi ziyaret ettiler. Mardin’e özgü badem şekeri, bakır işlemeciliği, telkâri işlemeciliği atölyelerinde yapım aşamaları  Mardin’in bilinen halk oyunu olan Reyhani oyunu, dengbej, arbane gösterisi ve yöre insanının nazardan korunmak için uyguladığı  kurşun dökme geleneği canlı performanslar ile tanıklık ettiler.

Baywin güncel giriş.