Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim Bir-Sen: Okullarımızda provokasyon arayışlarına geçit vermeyeceğiz

Eğitim-Bir-Sen Mardin Şube Başkanı

Eğitim-Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Eyyüp Değer, yaptığı basın açıklamasında şu ifdeleri kullandı:

Mardin/Artuklu 21 Kasım Ortaokulu’nda bir provokatörün neden olduğu olaylar, bir sendikanın genel merkezinin çanak tutması, yanlışta ittifak etmeyi kural hâline getirmiş bir güruhun basın açıklaması yapmasıyla ayyuka çıkmıştır.

Sahtenin gerçeğin yerini tutmaması, yalanın doğrunun yerine dolaşıma çıkmaması için hakkı haykırmak, masumu korumak, hadsizlere de haddini bildirmek amacıyla bu basın açıklaması kaçınılmaz hâle gelmiştir.

21 Kasım Ortaokulu’na görevlendirme yoluyla güya öğretmen olarak gelen bir şahıs, geldiği ilk günden itibaren provokatif söylemlerde bulunmuş, okulun huzurunu bozmak için elinden gelen her şeyi yapmış, söz konusu sendikanın yöneticileri de bu olayın daha da büyümesi için provokatörün hamiliğine soyunmuş, sendika genel merkezi ‘madem milletin huzurunu kaçıracak bir durum var, ben de geri durmayayım’ demiş, aynı mahfilden beslenen STK, parti kim varsa okul üzerinden mahallenin huzurunu kaçırmak, öğretmen, öğrenci ve veliyi karşı karşıya getirmek için ellerinden geleni yapmışlardır.

İl millî eğitim müdürlüğü de bu olayları ve provokatörün disiplin suçu işlediğini bilmesine rağmen sorunu çözmek yerine olaya seyirci kalmış, adaleti sağlamak yerine ‘birileri bu işten zarar görürse ben kâr ederim’ düşüncesiyle görevini savsaklamıştır.

Kendisine verilen görevleri yerine getirmeyen, okul yöneticilerine meydan okuyan, imzalaması gereken evrakları imzalamayan, imzalamaması gereken evrakları da imzalamak için ısrar eden, öğrencilere şiddet uygulayan, velilere kabadayılık eden bu şahsa, başta sendikası olmak üzere, kimlerin neden sahip çıktığını tahmin etmek zor değildir. Sorunlardan beslenmek, milletin huzurunu kaçırmak, çatışmadan medet ummak, kardeşçe yaşayan insanların arasına nifak sokmak bu bölgede bugüne kadar kimin işine geldiyse onların yine işbaşında olduğunu biliyoruz. Farklılıkların zenginlik görüldüğü, tarihin kardeşlik üzerine inşa edildiği kadim şehir Mardin’de bu kirli hesaplara fırsat vermeyeceğiz, tuzaklara düşmeyeceğiz.

Daha düne kadar bu okulumuzda yöneticileriyle, öğretmenleriyle, öğrenci ve velileriyle bir huzur ortamı hâkimken, çalışma barışı ve iş huzuru içerisinde eğitim-öğretim yürütülürken, ne için görevlendirildiği belli olmayan, okula adım attığı ilk andan itibaren eğitimci gibi değil de birtakım olayları tetiklemek için gelmiş intibaı uyandıran, profesyonel bir provokatör olduğu ancak şimdi anlaşılan bu şahıs eliyle başlatılan olayların yerelden ulusal mecraya taşınmaya çalışılmasının arka planı, işin içine girenleri gördükçe daha net bir şekilde anlaşılıyor.

Kime payandalık ettiğini bildiğimiz sözde sendikanın provokasyondan şiddet devşirmeye çalışarak eğitimcilerin huzuru dışında bir şey amaçlaması başka neyle izah edilebilir. Hak, hukuk, kazanım gibi sendikal terimlerden ziyade olay, şiddet, provokasyon gibi olgularla sürekli adı anılan bir yapının ‘emek örgütü’ olduğuna kim inanır. Burada oluşturulan sahteciliğin ve manipülasyonun peşine düşen STK ve partiler, destek verdikleri iddianın gerçeğini araştırmadan pozisyon alıyorsa durumları vahim; gerçeği gördükleri veya bildikleri hâlde haksızlığa payanda oluyorsa durumları daha da vahimdir.

Konu adalet ve masum insanlara sahip çıkmaksa, bir eğitim kurumunda huzurun sağlanmasıysa, kadim bir şehrin bir mahallesinde kardeşlik hukuku ise biz bu uğurda herkese karşı her şekilde mücadele ederiz. Haksızlığın ve hukuksuzluğun karşısında durmayı şiar edinmiş bir sendika olarak, mevzubahis üyemizse hakkını sonuna kadar koruruz. Haksızlığı yapanların kökü nereye kadar giderse gitsin, tavrımızdan ve duruşumuzdan asla vazgeçmeyiz.

Okullarımızın çalışma huzurunun tesisi ve devamı en büyük ödevlerimizden biridir. Bir olay üzerinden bu huzuru bozmaya çalışarak, tekil bir adli vakayı manipüle ederek ülke genelinde bir sorun hâline getirmeye çalışan provokatörlere karşı seyirci kalınmamalı, gereği yapılmalı, masumların haksızlığa uğramalarına fırsat verilmemeli, sorumlulara, iftiracılara ve bunların destekçilerine hak ettikleri karşılık verilmelidir.”